3.BÖLÜM
Sabirler (Sibirler-Sabarlar)
*V. Yüzyılda Avarların baskısı sonucunda
Kafkasya’nın kuzeyine yerleştiler.Sibirya ismini bu kavimden almıştır.
*Bizans’a karşı Sasanilerle birleşerek
Anadolu’ya girdiler ve Kayseri, Ankara ve Konya’ya kadar ilerlediler.
Türgişler
*Göktürklerin yıkılmasından sonra Göktürklerin
mirası üzerinde devlet kurarak bu bölgedeki dağınık Türk kabilelerini tek
yönetim altında topladılar.
*Emevilerle mücadele ederek, Maveraünnehir
bölgesindeki Türkleri ve yerli halkı Emevi saldırılarına karşı
korudular.Böylece Orta Asya’nın Araplaşmasını önlediler.
*Soğd alfabesinden faydalanarak bir Türk
alfabesi yaptılar.Çin parasında benzer ilk (Türk parasını ) Türgiş parasını
Baga Tarkan kendi adına bastırmıştır.
*Karluklar 766 yılında Türgiş Devleti’ne son
verdi.
Kırgızlar
*Uygurları yıkan Kırgızlar Ötüken’e yerleşip
devlet kurdular.1207’de Moğolların egemenliğine girdiler.Kırgızlar, Moğol
hakimiyetine giren ilk Türk kavmi oldu.
*Bugün aynı isimle varlıklarını devam
ettirmekte olan bu medeniyetin 400.000 beyitlik Manas Destanı meşhurdur.
*Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılması
üzerine başkenti Bişkek olan Kırgızistan Cumhuriyeti’ni kurdular.
Karluklar
*Talas Savaşı’nda Müslüman
Arapların(Abbasilerin) yanında yer alarak Orta Asya’nın Çinlileşmesini
engellediler.
*İslamiyeti topluca kabul eden ilk Türk
boyudur.
*İlk Türk-İslam devleti olan Karahanlıların
kurulmasında etkili oldular.
*1221 yılında Moğol hakimiyetine girerek
bağımsızlıklarını kaybettiler.
İlk Türk Devletlerinde Kültür ve Uygarlık
Toplum Yapısı
*İlk Türk Devletlerinde aile sosyal hayatın en
küçük birimiydi.
Oğuş (aile)-urug(aileler birliği,sülale)-boy-
budun (millet) - il(devlet)
*İl dağıldığında, onu oluşturan alt birlikler
(aile, sülale, boy, budun) aynen özelliklerini korurlardı.Bu nedenle,
yıkılan bir Türk devletinin yerine yenisinin kurulması kolaylaşırdı.Eski Türk
devletlerindeki bu sosyal teşkilat, Türklerin tarih sahnesinden silinmemesinde
önemli rol oynamıştır.
Devlet Yönetimi
*Hükümdarlığın kaynağı ilahi idi ve kutlu
hanedan soyundan olanlar hükümdar olabiliyorlardı.Hükümdarlık yetkisinin Gök
Tanrı tarafından verilmesi yetkisine KUT denirdi.
Eski Türklerde, devlet yönetme görevinin
Hükümdarlara Tanrı tarafından verildiğine olan inanç halkın Hakan’a mutlak
bağlılığını sağlamıştır.
*İlk Türk devletlerinde hükümdarlık
sembolleri:
Otağ (hakan çadırı), örgin (taht), kotuz (sorguç), tuğ (sancak), yay ve davuldur.
*Türklerde hükümdarlar ülkeyi törelere,
gelenek ve göreneklere göre yönetirlerdi.Hükümdarların görevi dağınık boyları
toplamak, halkın ihtiyaçlarını gidermek, toplumda adalet ve eşitliği sağlamak,
halkın huzur ve güvenini sağlamaktı.
*Türklerde iktidarı ve hükümdarı kontrol eden,
savaş ve barış gibi konularda devleti ilgilendiren önemli konuları görüşen
ve kurultay adı verilen bir meclis bulunuyordu.
*Bazı Türk hükümdarları kurultayın aldığı
kararların bir kısmını uygulamamıştır.Bu durum kurultayın danışma meclisine
benzediğini göstermektedir.
*Osmanlılara kadar Türk devletlerinde “Ülke
toprakları hükümdar ailesinin ortak malıdır.” Anlayışı devam etmiştir.
Bu uygulamanın sonuçları şunlardır:
-Aile üyeleri arasında sık sık taht kavgaları
yaşanmıştır.
-Türk devletleri kısa sürede parçalanmış ve
yıkılmıştır.Ayrıca irili ufaklı birçok devletin kurulmasına neden olmuştur.
-İç mücadeleler Türk devletlerinin
zayıflamasına ve dış müdahalelere ortam hazırlamıştır.
Ordu
*Türk devletlerinde hemen her Türk savaşa
hazır olduğundan, askerlik özel bir meslek sayılmazdı.Türk ordusunun temeli,
atlı askerlerden meydana gelmiştir.
*Düzenli ve disiplinli ilk Türk ordusunun
kurucusu Mete Han’dır.Mete Han, Türk ordusunu “onlu sistem”e göre
teşkilatlandırmıştır (Onbaşı, Yüzbaşı, Binbaşı ve Tümenbaşı gibi).
Hukuk
*Eski Türklerde yazılı hukuk yoktu.Türklerin
âdet, gelenek ve göreneklerinden oluşan yazısız hukuka “töre” (türe)
denilirdi.Hükümdar başta olmak üzere herkes töreye uymak zorundadır.Bu durum
İslamiyetten önceki Türklerde kanun üstünlüğü ilkesinin
benimsendiğini gösterir.
*Bununla beraber, törenin anayasa niteliğinde, adalet, eşitlik ve iyilik gibi
değişmez ilkeleri vardı.
*Töreye göre devlete başkaldırma, asker
kaçakları, adam öldürme ve namusa tecavüz etme gibi büyük suçların cezası
ölümdür.Hırsızlara çaldığı malın on katı ödetilirdi.Daha hafif suç işleyenler
de on güne kadar hapisle cezalandırılırdı.Göçebe olarak yaşadıkları için
uzun süreli hapis cezası uygulanmamıştır.
*Türklerde sosyal sınıf farklılıkları ve
kölelik yoktur. (göçebe yaşam olduğu için)
*Uygurlarla birlikte hukuk daha sağlam ve
şekilci bir nitelik kazanmıştır.Ticaret hayatının gelişmesi, kişiler arasındaki
ilişkilerin “kanıtlanabilir” nitelikte olmasını
gerektirdiğinden yazılı ve tanıklı sözleşmeler önem kazanmıştır.Türk hukuku
ilk defa Uygurlar tarafından yazılı hale getirilmiştir.
*Türklerde ceza işlerinin kesin hükme
bağlanması ve devlet tarafından takip edilmesi toplumda “kan gütme” geleneğini
engellemiştir.
Din ve İnanış
*Türklerde en eski din Gök Tanrı
dinidir.Gökten başka bazı dağ, ırmak, vadi gibi varlıklarda birtakım gizli güçlerin
bulunduğuna inanılırdı.
*Yuğ denilen ölü gömme törenleri vardır.(Türklerde ölen kişinin
ardından yas tutulur).
*Kurgan denilen mezarların başlarına Balbal denilen
basit heykelcikler dikmişlerdir.
*Bu arada Güneş ve Ay kutsal sayılmıştır.Eski
Türklerde tanrı, sonsuzdur ve herhangi bir şekle sokulamaz.Bundan dolayı
Türklerde putçuluk olmadığı gibi putları korumak için yapılan tapınaklar da
yoktur.
*Öldükten sonra dirilmeye inanan Hunlar,
ölülerini günlük eşyalarıyla birlikte gömerlerdi.Türklerdeki tek Allah inancı
ve yeniden dirilme düşüncesi Türklerin İslam dinini kolaylıkla benimsemelerinde
etkili olmuştur.Türkler Maniheizm, Budizm, Nasturizm (tabiatçılık), Musevilik,
Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi inançları kabul etmişlerdir.
*Macarlar, Bulgarlar, Peçenekler ve Kumanlar
Hristiyanlığı kabul ettiler.Uygurlar, Budizm ve Mani dinlerini
benimsediler.Hazarlar arasında Musevilik, Hristiyanlık ve İslamiyet
yayıldı.Uygurlar ve Hazarlar din konusunda hoşgörülüdürler.
*İslamiyet dışındaki dinleri benimseyen Türk
boyları, bulundukları coğrafyada azınlıkta kalmanın da etkisiyle bir süre sonra
Türklük özelliğini kaybetmişlerdir.
Sosyal ve Ekonomik Hayat
*Hunlar ve Göktürkler dönemlerinde göçebe bir
hayat süren halk çadırlarda yaşıyordu.Türklerin yaşadıkları coğrafi şartlar
hayvancılık faaliyetlerini öne çıkarmıştır.
*Türkler Uygurlar döneminde yerleşik hayata
geçmişlerdir.Bu gelişmeler sonucunda Türklerde mimari gelişmiş, şehircilik ve
şehir kültürü ortaya çıkmıştır.
*Türk devletlerinde sosyal hayat sınıfsızdı.Başarılı
olan bir kişi en üst görevlere kadar çıkabilirdi.Ayrıca Türklerde kölecilik
anlayışı yayılmamıştır.
*Elverişli bölgelerde tarım faaliyetleriyle
uğraşılmıştır.Türkler arpa, buğday ve darı gibi tahılları yetiştirmişlerdir.
*Yenilgiye uğratılan ve egemenlik altına
alınan ülkelerden alınan yıllık vergiler ve halktan toplanan vergiler Türk
ekonomisine destek olmuştur.
*Türkler yakın komşularıyla yoğun ticari
ilişkilerde bulunmuşlar, ticaret yaptıkları ülkelere canlı hayvan, konserve et,
deri, kösele, kürk ve hayvani gıdalar satmışlardır.
*Türklerin yaşadıkları topraklardan geçen İpek
ve Kürk Yolları Türk devletlerine önemli
ölçüde gelir sağlamıştır.
Dil ve Edebiyat
*Sözlü edebiyat gelişmiştir.Bunlar:Sagular,
Türklerin cenaze törenlerinde söyledikleri şiirlerdir.Koşuk, şölenlerde
kopuz eşliğinde söylenip çalınan, aşk ve doğa konularını işleyen eserlerdir.Savlar
ise atasözleridir.Destanlar da bağımsızlık, vatanın kutsallığı, birlik
ve beraberlik, kahramanlık konularını işleyen eserlerdir.
*En Eski Türk destanları:
Sakalar--- Alp Er Tunga ve Şu,
Asya Hunları--- Oğuz Kağan,
Göktürkler---Bozkurt ve Ergenekon,
Uygurlar--- Türeyiş ve Göç
Kırgızlar--- Manas destanı.
*Türklerin en eski yazıtları, 6. yüzyıla ait
Yenisey Yazıtları ile 8. yüzyıla ait Orhun Yazıtları’dır.Yenisey Yazıtları, Yenisey Irmağı dolaylarında
bulunmuş olup Kırgız Türklerinin mezar taşlarına yazdıkları yazılardır.
*Orhun Yazıtları, II.Göktürk Devleti (Kutluk
Devleti)’nin hükümdarlarından Bilge Kağan (735), kardeşi Kül
Tigin (732) ve vezir Tonyukuk (727) adına
dikilmiştir.Bilge Kağan ve Kül Tigin adına dikilen yazıtlar Yoluğ Tigintarafından
yazılmıştır.Orhun Yazıtlarındaki yazılar, 1893 yılında Danimarkalı
Thomsen (Tomsen) tarafından okunmuştur.
*Orhun Yazıtları, Türk tarihinin ve Türk edebiyatının
ilk yazılı belgeleri olması yönünden büyük önem taşır.
*Orhun Yazıtlarında hükümdarın halkına hesap
vermesi, halkın mutluluğu için çalıştığını belirtmesi Türklerde “demokrasi” anlayışının
bir kanıtıdır.Yine yazıtlarda geçen “açların doyurulması, çıplakların
giydirilmesi” gibi ifadeler “sosyal devlet” anlayışının
en açık örnekleridir.
*Türkler tarih boyunca Göktürk(milli alfabe),
Uygur (milli alfabe), Soğd, Süryani, Arap, Kiril ve Latin alfabelerini
kullanmışlardır.
Bilim ve Sanat
*Göçebe yaşantıdan dolayı mimari
gelişmemiştir.Ancak mimari, Uygurların yerleşik hayata geçmeleriyle
başlar.Uygurlarla birlikte evler, tapınaklar, saraylar ve şehirler kurulmuştur.
*Türklerin her tür eşyada çeşitli
hayvanların (at, koyun, keçi gibi) figürlerini gösteren motifler kullanarak
yaptıkları süslemeye “Hayvan üslubu” denilmektedir.Bu durum
Türklerin göçebe yaşam tarzı ile doğa kuvvetlerine olan inançlarından
kaynaklanmaktadır.
*Göçebe yaşam sürdüren Türklerde sanat
eserleri genellikle küçük ve kolay taşınabilir eşyalardır.
*Maden işlemeciliği özellikle demircilikte
ilerlemişlerdir.
*On İki Hayvanlı Takvimi bulmaları astronomide ilerlediklerini
göstermektedir.
İSLAM TARİHİ
İslamiyetten Önce Arap Yarımadası
Siyasi Durum
Güney Arabistan’da Main , Seba ve Himyeri
devletleri, Kuzey Arabistan’da Nebatlılar, Tedmürlüler, Gassaniler,
Amelikalılar ve Lahmiler bulunuyordu.(Arabistan’da siyasal birliğin
olmadığının göstergesidir)
Siyasal Birliğin Olmamasının Nedenleri:
-Arapların kabile yaşantıları
-Kabileler arası kan davaları
-Arap Yarımadası’nda değişik dini inanışların
bulunması
-Bizans ve Sasanilerin baskıları
Din ve İnanış
*Puta tapıcılık yaygın olmakla beraber
Musevilik, Hristiyanlık ve Hanif dinine inananlar da vardı.
*Mekke’de bulunan Kâbe kutsal bir mekandı.Putlar
burada bulunuyordu.(Mekke’nin dini merkez olduğunun göstergesidir.)
Sosyal ve Ekonomik Yaşam
*Araplar kabileler halinde göçebe bir yaşam
sürüyorlardı. Kan davaları yaygındı.(Bu durum siyasal birliğin sağlanmasını
engellemiştir.)
*Mekke’deki putlar ziyaret edilip kurban
kesilir, burada panayırlar kurulurdu.(Bu durum Mekke’nin ticaret merkezi
olduğunun göstergesidir.)
*Kölelik anlayışı vardı. Kadınların hiçbir
hakkı yoktu.(Bu durum sosyal hayatta eşitliğin olmadığının ve kişilerin hak
ve özgürlüklerinin engellendiğinin göstergesidir)
İslamiyet’in Doğuşu ve Hz. Muhammed Dönemi
Hz. Muhammed, 610 yılında 40 yaşındayken
peygamberlikle görevlendirilmiş ve İslam dinini yaymaya başlamıştır.
İslamiyeti kabul eden ilk dört kişi:Hz. Hatice, Hz. Ali, Hz. Zeyd ve Hz. Ebubekir.
Mekkelilerin İslam Dinine Karşı Çıkmalarının
Nedenleri
-İslamiyet’in insanları eşit olarak kabul
etmesi(köle ve soylu ayrımı olmaksızın)
-İslamiyet’in puta tapmayı kaldırması
-İslamiyet’in ahiret inancını getirmesi
-İslamiyet’in kabile üstünlüğünü ve kötü
alışkanlıkları kabul etmemesi
-Mekke’nin ileri gelenlerinin ekonomik
durumlarının zedeleneceğinden endişe duymaları
-Mekkelilerin geleneklerinden vazgeçmek
istememeleri
Mekkelilerin baskı ve işkencelerinin artması
nedeniyle ilk hicret Habeşistan’a 615 yılında yapılmıştır.
621 ve 622 yıllarında gerçekleşen “Akabe Biatları” ile Medineli
Müslümanlar Hz.Muhammed’i Medine’ye davet etmişlerdir.
Mekke’den Medine’ye Hicret (622)
Hicretin Nedenleri
-Mekkelilerin Müslümanlara karşı baskılarını
artırmaları ve İslamiyet’in Mekke’de yaşanamaz hale gelmesi
-Hz. Peygamberin İslamiyet’i yaymak istemesi
Hicretin Sonuçları
-Medine’de İslam şehir devleti kurulmuştur.
-Muhacirlerle Ensar kardeş ilan
edilmiştir.Böylece Müslümanlar arasında sosyal dayanışma artmıştır.
-Müslümanların Medine’ye yerleşmeleri
Mekkelilerin kullandığı Şam ticaret yolunu tehlikeye sokmuştur.
-Müslümanlarla Yahudiler ve Müslüman olmayan
Araplar arasında savunma ittifakı kurulmuştur.Bu vatandaşlık antlaşması
İslam tarihinin ilk anayasası kabul edilmiştir.
Yapılan Vatandaşlık Antlaşması’na göre;
a)Medineliler dışarıdan gelecek saldırılara
karşı birlikte karşı koyacaklar. (Hz.Muhammed, Medine’de birlik ve
düzeni sağlamak istemiştir.)
b)Yahudiler, Müslümanlarla aynı haklara sahip
olacaklar ve ibadetlerini serbestçe yapabilecekler. (Bu durum
İslamiyet’in hoşgörülü bir din olduğunun göstergesidir.)
c)Yahudiler ve Medine’deki Araplar arasında
bir sorun çıkarsa Hz. Muhammed’e başvurulacak. (Yahudiler de Hz.
Muhammed’i devlet başkanı, başkomutan ve yargıç olarak kabul etmişlerdir.)
-Müslümanlar Mekkelilerin işkence ve
baskılarından kurtulmuştur.
-İslamiyet Medine’de daha hızlı bir yayılma
göstermiş, kısa zamanda Müslümanlar büyük bir siyasal güç haline gelmişlerdir.
Medineli yerli Müslümanlara Ensar,
Mekke’den Medine’ye göç edenlere ise Muhacir denilmektedir.
Hz. Muhammed Devri Siyasi Olayları
Gazve:Hz. Peygamberin bizzat katıldığı savaşlardır.
Seriyye: Hz. Peygamberin görevlendirdiği komutanın
yaptığı savaşlardır.
Bedir Savaşı (624)
Nedenleri:
-Medine’ye hicret eden Müslümanların
Mekke’deki mallarının yağmalanıp Şam’da satılması üzerine Hz. Muhammed’in buna
bir misilleme olarak Şam’dan dönen kervanın mallarına el koymak istemesi
-Mekkelilerin Müslümanları ortadan kaldırmak
istemeleri
Bu gelişme üzerine Mekkelilerle Müslümanlar
arasında Bedir Savaşı yapılmıştır.
Sonuçları:
-Müslümanlar siyasi ve dini yönden daha güçlü
hale gelmiştir.
-Hz. Muhammed’e olan güven artmıştır.
-Elde edilen ganimetler
paylaştırılmıştır.Ganimetlerin 1/5’i hazineye aktarılırken, 4/5’i savaşa teşvik
amacıyla savaşanlara dağıtılmıştır. (İslam savaş hukukunun temelleri
atılmıştır.)
-Şam ticaret yolu Müslümanların kontrolüne
geçmiştir.
-Esirlerden on Müslümana okuma-yazma
öğretenler serbest bırakılmıştır.(İslamiyetin eğitim öğretime verdiği önem
ve teşviki gösterir)
-Uhud Savaşı’na neden olmuştur.
Uhud Savaşı (625)
Nedenleri:
-Bedir Savaşı’nda mağlup olan Mekkelilerin, bu
yenilginin acısını çıkarmak istemeleri
-Mekkelilerin daha fazla kuvvetlenmeden
Müslümanları yok etmek istemeleri
-Medinedeki Yahudilerin Mekkelileri
Müslümanlara karşı kışkırtması
Sonuçları:
-Uhud Dağı eteklerinde yapılan savaşı
Müslümanlar kaybettiler.
-Hz. Muhammed Uhud Savaşı sırasında önceden
yapılan antlaşmaya uymayan Yahudileri şehir dışına sürgün etmiştir.
Hendek Savaşı (627)
Nedenleri:
-Yahudilerin maddi destek vererek Mekkelileri
kışkırtması
-Mekkelilerin Müslümanların son bir darbe ile
gelişmesini engellemek istemeleri
Sonuçları:
-Müslümanların kuvvetlerinin arttığı ve mağlup
edilemeyeceği Kureyşliler tarafından anlaşılmıştır.
-Kureyş’in mağlup olmasıyla etraftaki
kabileler arasında İslamiyetin yayılması hızlanmıştır.
-Yahudiler Medine’den çıkarılarak içeriden
gelebilecek tehlikeler önlenmiş, böylece Medine tamamen Müslümanların denetimine
geçmiştir.
-Hendek Savaşı Müslümanların son savunma
savaşı oldu.Bu savaştan sonra Mekkeliler savunmaya çekilmiştir.
Hudeybiye Antlaşması (628)
Medine’ye hicret eden Müslümanlar Mekke’ye
gidip Kabe’yi ve akrabalarını ziyaret etmek istediler.Mekkeliler Hz.
Muhammed’in önderlik yaptığı bu grubu Mekke’ye sokmadılar.İki taraf arasındaki
görüşmeler sonucunda antlaşma imzalanmıştır.
Maddeleri:
-Her iki taraf on yıl süreyle birbiriyle
savaşmayacak.
-Müslümanlar, o yıl Mekke’ye girmeyecekler,
ancak ertesi yıl üç gün süreyle Kâbe’yi ziyaret edebilecekler.
-Mekkelilerden Medine’ye sığınanlar iade
edilecek, Müslümanlardan Mekke’ye sığınanlar ise iade edilmeyecek.
-Her iki taraf istediği kabilelerle ittifak
yapabilecek ancak asker ve silah yardımı yapılmayacak.
Hudeybiye Antlaşması’yla;
-Müslümanların siyasi bir varlık olarak
imzaladıkları ilk antlaşmadır.Böylece Mekkeliler Müslümanları hukuken
tanımıştır.
-Müslümanlarla Mekkeliler arasında kaynaşma
olmuş, İslamiyet Mekkeliler ve etrafındaki kabileler arasında yayılmıştır.
-Taraflar arasında sert davranışlar yumuşamış,
buna paralel olarak ticaret faaliyetleri artmıştır.
Hayber’in Fethi (629)
Nedenleri:
-Hayber Yahudilerinin Hendek Savaşı’nda
Mekkelileri kışkırtmaları
-Yahudilerin Müslümanların ticaret faaliyetlerini
engellemeleri
Sonuçları:
-Yahudilerin vergi ödemeleri şartıyla burada
yaşamalarına izin verildi.
-Şam ticaret yolunun güvenliği kesin olarak
sağlanmıştır.
Ekonomik yönü en ağır basan savaştır.Mekke’nin
fethini kolaylaştırmıştır.
Mute Savaşı (629)
Nedeni:Bizans egemenliğindeki Gassanilerin, bir Müslüman keşif
kolunu pusuya düşürmeleri
Arap olmayan uluslarla Müslümanların ilk
mücadelesi Mute Savaşı’yla başlamıştır.
Sonuçları:
-Müslümanlar bu savaşta Bizans ordusuna
karşı kesin bir başarı sağlayamamıştır.
-Bizans ile Müslümanlar arasında yapılan ilk
savaş olması yönüyle önem taşır.
Mekke’nin Fethi (630)
Nedeni:Mekkeli müşriklerin Hudeybiye Antlaşması’na uymaması.
Hz. Muhammed, Mekkeliler üzerine 10.000 kadar
askerle sefere çıktı.Güçlenen ordu şehri kuşatmış, ciddi bir direnme görmeden
Mekke’yi fethetmiştir.
Sonuçları:
-Kâbe Müslümanların eline geçmiş ve putlardan
temizlenmiştir.
-Arabitan’da Müslümanların karşısındaki en
büyük engel ortadan kaldırılmıştır.Müslümanlar Arap Yarımadası’ndaki en büyük siyasi
güç haline gelmiştir.
Huneyn Savaşı(630)
Nedeni:İslamiyeti kabul etmeyen Arapların(müşriklerin) ve Yahudilerin
Müslümanları Mekke’den atmak için Huneyn’de toplanmaları.
Sonucu:Huneyn Savaşı, Müslümanların zaferiyle sonuçlanmıştır.
Taif Seferi(630)
Nedeni:Müslümanların, Hicaz’da müşriklerin son kalesi olan Taif’i
fethetmek istemeleri.
Sonucu:Müslümanlar, Taif şehrini kuşatmışlar ancak alamamışlardır.Taif
halkı bir yıl sonra kendi istekleriyle İslamiyeti kabul
Tebük Seferi(631)
Nedeni:Bizans İmparatoru Heraklius’un Arabistan üzerine bir sefer
düzenleyeceğinin haber alınması.
Sonucu: Bizans ordusuna karşı yapılan Tebük Seferi sırasında
Gassani Arapları Müslümanlığı kabul ettiler.Tebük Seferi Arap Yarımadası’nda
siyasal birliğin önemli ölçüde kurulduğunu göstermektedir.Tebük Seferi,
Hz. Muhammed’in son seferi olmuştur.
Hz. Muhammed, Tebük Seferi’nden Medine’ye
döndükten bir yıl sonra hac yapmak amacıyla Mekke’ye gitmiştir.Veda Haccından
sonra Hz. Muhammed rahatsızlanarak 8 Haziran 632’de 63 yaşındayken vefat
etmiştir.
Dört Halife Devri (632-661)
Hz. Muhammed, vefatı sırasında fertlerin seçme
haklarına saygılı davranmak amacıyla yerine kimseyi tayin
etmemiştir.Müslümanlar Kureyş’in ileri gelenlerinden Hz. Ebubekir’i halife
seçtiler.Dört Halife Devri’nde Halifeler seçimle belirlendiği için, bu
döneme “Cumhuriyet” denilmiştir.
1.Hz. Ebubekir Dönemi (632-634)
İç Olaylar
*Hz. Muhammed’in vefatından sonra zekat
vermeyen ve dinden dönenlerle mücadele edilerek düzen sağlanmıştır.
*Yalancı peygamberler ortadan kaldırılmıştır.
*İlk kez halifeye, valilere ve ordu
komutanlarına maaş bağlanmıştır.
*Kur’an-ı Kerim ayetleri toplanarak bir kitap
haline getirilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde;
-Hz. Muhammed’in vefat etmesi
-Yalancı peygamberlerin ortaya çıkması
-Hafızların savaşlarda şehit olmaları
-Ayetlerle hadislerin birbirine karışmasının
önlenmek istenmesi
-Kuran ayetleri arasına rivayetlerin
girmesinin önlenmek istenmesi
-Kuran’ın yazılı olduğu malzemenin (deri, taş,
ağaç gibi) korunmasındaki zorluklar
etkili olmuştur.
Dış Olaylar
*Hz. Muhammed’in hazırladığı ordu Hz. Ebubekir
tarafından Suriye’ye gönderilmiştir.Bu seferle Arap Yarımadası dışına ilk
sefer yapıldı.
*İslam ordularının Suriye topraklarına girmesi
ve Filistin’e kadar ilerlemesi üzerine Bizans ordusu yola çıktı ve
yapılan Yermük Savaşı (634) ile Bizanslılar yenilgiye
uğratılarak Suriye’nin kapıları Müslümanlara açılmış oldu.Yermük Zaferi
Bizans’a karşı kazanılan ilk zaferdir.
*Ülke içi karışıklıkların giderilmesi, Hz.
Ömer döneminde fetihlere ağırlık verilmesine zemin hazırlamıştır.
2.Hz. Ömer Dönemi (634-644)
Hz.Ebubekir’in vasiyeti üzerine halife
seçilmiştir.
Siyasal Gelişmeler
*Bizans’la yapılan Ecnadin Savaşı
(636) ile Suriye’nin tamamı fethedildi.Böylece İslam sınırları
ilk kez Anadolu’yla komşu oldu.
*637’de Kudüs ve Filistin alındı.
*İran’daki Sasani İmparatorluğu ile ilk
savaşlar bu dönemde yapılmıştır.634’teki Köprü Savaşı kaybedilmesine
rağmen 636 Kadisiye, 637 Celula ve nihayet 642
Nihavent Savaşı sonucunda Sasani İmparatorluğu ortadan kaldırılarak
İran ve Irak toprakları Müslümanların eline geçmiştir.
*Azerbaycan fethedilmiştir.
*639’da Mısır ve Libya alınarak
Müslümanlar ilk kez Afrika kıtasında fetihlere başlamışlardır.
Dört Halife döneminde en çok fetihlerin
yapıldığı dönem Hz. Ömer dönemidir.
*İslam kültürü ilk kez bu dönemde farklı
kültürlerle karşılaşmıştır.Bizans ve Sasani kültürleri İslam kültürünü olumlu
yönde etkilemiştir.
Teşkilatlanma Alanındaki Gelişmeler
Hz. Ömer döneminde toprakların genişlemesiyle
yeni düzenlemelere gidilmiştir.
-Hicretin 20. yılında daha çok mali
problemleri çözümlemek için ilk divan örgütü kurulmuştur.
-Vilayetlere gönderilen valilerin yanına
adalet işlerinden sorumlu kadılar gönderilmiştir.Böylece yargı ile yönetim
ilk kez birbirinden ayrılmıştır.
-Fethedilen yerler ilk defa yönetim
birimlerine ayrıldı.Böylece ülke büyük illere bölünmüştür.
-İlk defa Hz. Ömer döneminde stratejik önemi
olan yerlere daimi ordugahlar (cündler) kurulmuştur.Bu
ordugahların kurulmasıyla;
*fetihlerin hızlanması,
*zaman kazanılması,
*bölgenin Müslümanlaşması
*sınırların güvenliğini sağlamak
amaçlanmıştır.
-İkta sistemi ilk defa bu dönemde
uygulanmıştır.
-Vergilerde yeni düzenlemeler yapılmış, gayri
Müslimlerden haraç vergisi alınmaya başlanmış, beyt’ül mal (devlet
hazinesi) kurulmuştur.
-İlk kez cizye alınmaya başlanmıştır.
-Hicri takvim kullanılmaya başlandı (639).
-İslam Devleti bir imparatorluk halini
almıştır.
3.Hz.Osman Dönemi (644-656)
*Hz. Ömer’in vefatı ile altı kişilik bir Şura tarafından
seçilmiştir.En uzun hilafet dönemidir.
*İran’ın fethi tamamlanmış, Trablusgarp ve
Tunus fethedilmiştir.Kafkaslara giren İslam orduları Hazarlara yenilerek
Kafkasların güneyine çekilmiştir.
*Şam’da ilk kez donanma kurulmuş, Kıbrıs bu
donanmanın seferleri sonucunda vergiye bağlanmış, Rodos fethedilmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in Çoğaltılması
Dört Halife Döneminde sınırların genişlemesine
paralel olarak değişik uluslar İslamiyeti benimsemişti.Farklı dil ve şiveleri
kullanan toplumlarda Kur’an-ı Kerim’in değişik okuma şekilleri ortaya çıktı.Bu
durumu önlemek amacıyla Hz. Osman döneminde bir heyet kurularak Kur’an
çoğaltılarak değişik yerlere gönderilmiştir. (651).
İlk iç karışıklıklar bu dönemde ortaya
çıkmıştır.
İç Karışıklıkların Başlaması
Hz. Osman döneminde;
-Önemli görevlere Emevi ailesinden kişilerin
getirilmesi
-Yahudi asıllı Abdullah b. Sebe’nin ve
İslamiyeti kabul etmiş gibi görünüp, gerçekte benimsemeyen
(münafık) kişilerin çalışmaları
-Ganimet gelirlerinin azalması ve orduda
memnuniyetsizlikler isyanları başlatmıştır.
Hz. Osman döneminde yaşanan bu olaylar
sonucunda;
-İslam dünyasında ilk defa anarşi faaliyetleri
başlamıştır.
-İslam dünyasında başlayan görüş ayrılıkları;
karışıklıklara ve fetihlerin durmasına neden olmuştur.
4.Hz. Ali Dönemi (656-661)
*Hz. Ali’nin halife seçilmesinden kısa bir
süre sonra, Hz. Osman’ın katillerinin bulunmasında yavaş davranıldığını ileri
süren Hz. Muaviye ve Hz. Aişe, Hz. Ali’nin halifeliğini tanımadılar.
Bu nedenle Hz. Aişe’nin önderliğindeki Mekke
grubu ile Hz. Ali grubu arasında Cemel Savaşı yapılmıştır
(656).Müslümanlar arasında yapılan bu ilk savaşı Hz. Ali kazanmış ve İslam
dünyasında herhangi bir ayrılık olmamıştır.Merkez Kûfe’ye taşınmıştır.
*Hz. Muaviye’nin başını çektiği Şam grubu ile
Hz. Ali arasında Sıffin Savaşı yapılmıştır (657).Hz. Ali galip
gelmek üzereyken Hz. Muaviye taraftarlarının mızrakların ucuna Kur’an
yaprakları takması savaşın durmasına ve Hakem Olayı’na neden olmuştur.
-Hz. Muaviye-Amr bin As’ı
-Hz. Ali-Ebu Musa el-Eşari’yi hakem seçmiştir.
Hakem Olayı İslam dünyasındaki ilk siyasi ayrılıklara neden
olmuştur.Müslümanlar 3 gruba bölünmüştür:
-Hz. Ali taraftarları
-Hz. Muaviye taraftarları
-Hariciler
Hariciler Hz. Ali, Hz. Muaviye ve Amr bin As’ı
öldürmeye karar vermişler .Hariciler; sadece 661’de Hz. Ali’yi şehit
etmişlerdir.Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Hz. Hasan halife seçilmiş,
ancak Muaviye’nin halifelikteki ısrarı üzerine Hz. Hasan bazı şartlarla
(yaşadığı sürece Muaviye halife olarak kalacak, ondan sonra Hz. Ali’nin küçük
oğlu Hz. Hüseyin halife olacaktı) halifeliği Hz. Muaviye’ye bırakmıştır.
Emeviler Devleti (661-750)
Muaviye Dönemi (661-680)
*Muaviye döneminde, iç düzen yeniden
sağlamlaştırıldıktan sonra, fetihler yeniden başlatılmıştır.Doğu’da
Maveraünnehir’e girilmiş, İstanbul iki kez Müslümanlar tarafından kuşatılmış,
fakat başarı sağlanamamıştır.
*Başkent Kûfe’den Şam’a taşınmıştır.(Muaviye
bununla Hz. Ali taraftarlarına karşı güvenliğini sağlamayı amaçlamıştır.)
*İlk posta teşkilatı kurulmuştur.(İsyanların
zamanında öğrenilmesi ve bastırılmasını sağladığı için ülkede bütünlüğün
korunmasını sağlamıştır)
*Muaviye döneminin en önemli olaylarından
birisi de kendisi ölmeden oğlu Yezid’i veliaht ilan etmesidir.Böylece
halifelik babadan oğula geçen saltanata dönüşmüştür.
Yezid Dönemi (680-685)
Yezid döneminin en önemli gelişmesi Kerbela
Olayı’dır.Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin, halifeliğin babadan oğula
geçemeyeceğini ve seçim yapılması gerektiğini söyleyerek Kûfe’ye doğru yola
çıktı.Fakat Yezid’in komutanı Ubeydullah, Hz. Hüseyin’i ve yanındakileri
Kerbela’da durdurdu.Bir müddet sonra Hz. Hüseyin’i ve yanındakileri kılıçtan
geçirdi (10 Muharrem 680).
Bu olay Müslümanların; Şiiler ve Sünniler şeklinde
kesin olarak gruplara ayrılmasına neden olmuştur.Kerbela’da Hz. Peygamberin
torununun şehit edilmesi, İslam dünyasında Emevilere karşı isyanların
çıkmasına ve düşmanlığın artmasına neden olmuştur.
Abdülmelik Dönemi (685-705)
Arapça’nnın resmi dil olarak kabul edilmesi
ilk İslam parasının bastırılması (ekonomik bağımsızlık) Abdülmelik
döneminde gerçekleştirilmiştir.
Velid Dönemi (705-715)
*Tarık b. Ziyad komutasındaki İslam orduları
711’de Kadiks Savaşı’yla İspanya fethedilmiştir.Daha sonra buraya
Endülüs ismi verilmiştir.
İslam tarihindeki ikinci büyük fetih hareketleri
Halife Velid Döneminde görülür.
*Müslümanlar 732’de Puvatya Savaşı’nda
Franklara yenilinceye kadar ilerlediler.Puvatya Savaşı sonucunda
Avrupa’daki son sınır Pirene Dağları olarak kalmıştır.
Emevilerin yıkılmasında,
-Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer
milletlere değer vermemeleri(en önemlisi)
-Fetih hareketlerinin durması
-Emevilerin Hz. Muhammed’in soyundan gelenlere
iyi davranmamaları
-Arap kabileleri arasındaki rekabetin
savaşlara dönüşmesi
-Emeviler Devleti, Horasan valisi Ebu Müslim
Horasani’nin isyanı ve Emevi halifesi Mervan’ın öldürülmesiyle sona ermesi
gibi nedenler etkili olmuştur.
*İlk İslam parasının basılması, Arapçanın
resmi dil ilan edilmesi ve Arap olmayan Müslümanlara “Mevali” demeleri
Emevilerin Arap milliyetçiliği yaptığının birer göstergesidir.
*Emevilerin Arapları üstün görme politikası
(Arap milliyetçiliği) Türkler arasında (Türgişler) İslamiyetin yayılmasını
engellemiştir.
*İlk kez İslam mimarisi Hristiyan mimarisiyle
yarışabilecek seviyeye gelmiştir.(Şam’da Emeviye Camii, Kudüs’te Kubbetü’s
Sahra)
Endülüs Emevi Devleti (756-1031)
*Emevi ailesinden Halife Hişam’ın torunu
Abdurrahman tarafından İspanya’da kuruldu.(Avrupa’da kurulmuş ilk
İslam devletidir.)
*Başkenti Kurtuba’dır.
*Daha çok bilim ve kültür alanında ilerlemişler
ve Avrupa’nın kültürel yönden gelişmesini sağlamışlardır.Avrupa’da Rönesans
hareketlerine etki etmişlerdir.
*Kütüphane, medrese ve mimarisiyle
ünlüdür. (Kurtuba, Gırnata’da)
*Devlet Hristiyanların saldırıları sonucu 1031
yılında parçalandı.Bu parçalanmayla ortaya çıkan devletlerden Beni Ahmer
Devleti(1232-1492)’nin başkenti Gırnata olup kültür ve uygarlık alanında
ilerledi.Kastilya Kraliçesi İzabel ile Aragonya Kralı Ferdinand’ın evlenmesiyle
İspanya birliği kurulmuş.Bu da Beni Ahmer Devleti’ni zor durumda bıraktı.
*1492 yılında İspanya’da İslam egemenliği sona
erdi.İspanya’daki Müslümanları ve Yahudileri Oruç Reis ve kardeşi Hızır
Reis(Barbaros) gemilerle Kuzey Afrikaya taşıdılar.Osmanlılar da İspanya’dan
çıkarılan Müslümanları ve Yahudileri ülkeye kabul ettiler.
Abbasiler Devleti (750-1258)
*Ebul Abbas Abdullah, Kufe’de Ebu Müslim
tarafından halife ilan edilerek Abbasi Devleti kurulmuştur.Devlet merkezi
Kufe’den Haşimiye’ye taşındı.751’de yapılan Talas Savaşı’nda Türkler Karluk,
Yağma ve Çiğil boyları Abbasilere yardım etmiş, savaştan sonra da İstamiyeti
kabul etmişlerdir.
*Halife Mansur döneminde ilk kez eski Yunan ve
Helenistik medeniyete ait eserler tercüme edilmeye başlanmıştır(Batı
kültürünün etkisi).Ayrıca Bağdat kenti kurularak başkent
yapılmıştır.
*Abbasilerin en parlak dönemi Harun Reşid’in
halifeliği sırasında yaşanmıştır.Bu dönemde halkın yaşam standartı yükselmiş,
kültür ve mimari alanda çalışmalar yapılmıştır.
Harun Reşid döneminde Bizans sınırında “Avasım” eyaleti
kuruldu.Anadolu’da Tarsus’tan doğu yönüne uzanan bir hat boyunca kurulan bu
şehirlere Türkler yerleştirilmiştir.(Abbasilerin sınır güvenliği
sağlanmıştır.)
*Mutasım döneminde Türklere önem verilmiş,
orduda, ordu komutanlıklarında ve valiliklerde görev verilmiş, Türklerin
diğer uluslarla karışmasını ve savaşçı özelliklerinin kaybolmasını önlemek
amacıyla Bağdat yakınlarında“Samarra” şehri kurularak onları buraya
yerleştirmiştir.
Abbasilerin Dağılması ve Yeni Devletlerin
Kurulması
IX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Abbasi
halifelerinin otoritesinin zayıflaması nedeniyle eyaletlerdeki askeri valiler
(Emir’ül Ümera) bağımsızlıklarını ilan etmeye başlamışlardır.Böylece Abbasi
sınırları giderek daralmıştır.Tavaif-ül Mülük denilen devletler
ortaya çıkmıştır.Abbasi toprakalarında kurulan bu devletler şunlardır:
-Samanoğulları (İran-Horasan/Sünni)
-Tolunoğulları, İhşitler (Mısır/Türk-İslam)
-Fatimiler (Mısır/Arap-Şii)
-Büveyhoğulları, Tahiriler (İran/Şii)
-İdrisiler, Ağlebiler (Kuzey Afrika)
-Safariler (Sistan)
*Abbasiler Şii tehlikesine
karşı(Büveyhoğullarının Abbasi halifesine baskısı) 1055’te Büyük Selçukluların
koruyuculuğu altına girmiştir.
Abbasilerin Yıkılış Nedenleri:
-Emir-ül Ümeraların keyfi tutumları
-Hassa ordularını yabancılardan kurmaları
-Mutezile mezhebini resmi mezhep kabul ederek,
ehl-i sünnet alimlerine cezalar vermeleri
-Fetih hareketlerinin durması
-Moğolların Bağdat’ı işgal etmeleri
*1258’de İlhanlı hükümdarı Hülagu, Bağdat’ı
işgal ederek Abbasileri yıkmış ve son Abbasi Halifesinin amcası Mısır’a kaçarak
Memlüklere sığınmıştır.
Böylece Halifelik Memlüklerin koruyuculuğu
altına girmiştir.Halifelik 1517’deki Yavuz’un Mısır Seferiyle Osmanlı
Devleti’ne geçecektir.
Abbasilerin Genel Özellikleri
-Abbasiler döneminde Emevilere göre daha az
fetih yapılmıştır.
-Abbasiler Arap olmayan uluslara hoşgörüyle
yaklaşmış ve İslamiyet’in daha fazla yayılmasını sağlamışlardır.
-Bu dönemde Emevilere göre bilim ve kültür
alanında daha çok gelişme gözlenmiştir.
-Türkler ilk kez bu dönemde İslamiyet’i
kitleler halinde benimsemişlerdir.
-Abbasilerin denizciliğe önem vermemeleri
ticari ve askeri alanda gelişmelerini engellemiştir.
-İlk kez Abbasi Halifeliği sırasında dünyada
halifeliğe bağlı yeni devletler kurulmuştur.
*X. yüzyılda Abbasi, Fatimi ve Endülüs Emevi
halifeliklerinin ortaya çıkması İslam dünyasında siyasal ve mezhep
ayrılıklarının olduğunun göstergesidir.
İspanya’da Hristiyan, Abbasilerde Moğol
istilası oluşturulan medeniyetleri yok etmiştir.
*İslam devletlerinde zekat, haraç, cizye
vergileri, ganimetlerin 1/5’i, öşür, maden,orman, otlak, tuzla gelirleri, bağlı
devletlerin vergileri, hediyeler, tüccarlardan alınan vergiler devletin gelir
kaynaklarını oluşturuyordu.Toplanan gelirler orduya, kale yapımlarına,
bayındırlık işlerine, dul, yetim ve hastalara harcanırdı.
*İslam devletlerinde resim, heykelcilik
yasaklanmış, ancak minyatür, hat, tezhip, kakmacılık, oymacılık sanatları
gelişme göstermiştir.
İslam Uygarlığının Temelleri
İslam uygarlığı, Arapların, Türklerin ve
İslamiyeti kabul eden diğer ulusların ortak eseridir.Selçuklular ve Osmanlılar
döneminde büyük gelişme gösterdi.
İslam Uygarlığının Oluşumunda Diğer
Uygarlıkların Etkisi
İslam uygarlığı tıp alanında Yunan ve İran,
matematik alanında Hint, sanat alanında Bizans, İran ve Türk sanatından
etkilendi.
İslam Uygarlığının Diğer Uygarlıklara Etkisi
-Avrupa, İslam dünyasındaki gelişmeleri
Endülüs Emevileri ve Sicilya Müslümanları aracılığıyla öğrendi.
-Haçlı Seferleriyle Avrupalılar kâğıt, matbaa,
barut ve pusulayı Müslümanlardan öğrendi.
Kaynak: Bu Sayfada ki tüm bilgiler ozeldersbursa.com sitesinden olduğu gibi alınmıştır.
Detaylı bilgi ve Özel
Ders Almak için aşağıdaki adresten iletişime geçebilirsiniz.
Not: Bu
uygulamada kullanılan içerik, resim vb. bilgilerin yada göresellerin size ait
olduğunu düşünüyorsanız akcangirisim[at]hotmail.com adresine mail
atarak kaldırılmasını talep edebilirsiniz.