1.BÖLÜM

1.BÖLÜM
Tarih Bilimine Giriş
Tarihin Tanımı:Geçmişte meydana gelen olayları (siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve dini) yer ve zaman göstererek, neden-sonuç ilişkisi içerisinde, belgelere dayanarak, objektif (nesnel) olarak inceleyen sosyal bir bilimdir.
Tarihin Konusu:İnsan topluluklarının, en eski zamanlardan günümüze kadar geçirmiş olduğu siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel ve dini etkinliklerdir.
Tarih Öğrenmenin Sağladığı Yararlar:
-Geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesini sağlar.
-Toplumların karşılaştıkları  sorunlara çözüm bulunmasını kolaylaştırır.
-Milletlerin geleceklerine güvenle bakmalarını sağlar.
-Milletlerin kendi aleyhlerine hazırlanan oyunlara düşmemesini sağlar.
-Vatan ve millet sevgisini artırır.
-Milli birlik ve bütünlük duygusunu geliştirir.

Tarihi Olay:İnsan topluluklarının dini, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda meydana getirdikleri kısa süreli gelişmelerdir.Olayın başlangıcı, bitişi ve yeri bellidir.
Tarihi Olgu:Tarihi olayların sonucunda ortaya çıkan uzun süreli gelişmelerdir.
Örneğin:Çanakkale Savaşı tarihi bir olay, savaş ise bir olgudur.Malazgirt Savaşı-olay, Anadolu’nun Türkleşmesi- olgu, Kavimler Göçü-olay, Feodalitenin yaygınlaşması-olgu.

Tarihi Olayların Özellikleri:
-Tarih, geçmişte meydana gelen olayları inceler.
-Olaylar belli bir yer ve zamanda meydana gelmiştir.
-Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi vardır.
- Olaylar belgelere dayandırılır.
-Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlemi yapılamaz.

Tarihi Olaylar İncelenirken Uyulması Gereken Kurallar
-Olaylar, neden-sonuç ilişkisi içerisinde incelenmelidir.
-Olayın geçtiği yer ve zaman belirtilmelidir.
-Olayda rolü olan kişilerin katkılarının doğru olarak değerlendirilebilmesi için olayın geçtiği günün şartları göz önünde bulundurulmalıdır.
-Olayın geçtiği yerde araştırma yapılmalıdır.
-Olaylar objektif olarak değerlendirilmelidir.

Objektifliğin sağlanması için aşağıdaki şartlara uyulmalıdır:
-Olayın üzerinden belli bir süre geçmelidir.
-Olay, meydana geldiği zamanın değer yargıları göz önüne alınarak incelenmeli, günümüzün değer yargıları ile yorumlanmamalıdır.
-İncelenen olay ile ilgili kaynak taraması yapılmalıdır.

Tarihi olayların ve olguların araştırılması ve değerlendirilmesi sırasında izlenmesi gereken yöntemler:
a.Tarama (Kaynak Arama):Olayla ilgili yazılı ve yazısız kaynaklara başvurulur.
Yazılı Kaynaklar: Kitabeler, şecereler, biyografiler, seyahatnameler, hatıralar, takvimler, dergiler ve gazeteler.
mahkeme kayıtları, resmi veya özel mektuplar,fermanlar, paralar, kanunlar,        
Yazısız Kaynaklar:Evler, kaleler, çeşmeler, heykeller, resimler,fotoğraflar, filmler, destanlar, hikaye ve masallar, efsaneler.
b.Tasnif (Sınıflandırma): Tarihsel verilerin(bilgilerin) zamana, yere ve konuya göre bölümlere ayrılarak düzenlenmesine tasnif denir. Belgeler sınıflandırılır.
c.Tahlil (Çözümleme): Elde edilen verilerin kaynak ve bilgi yönünden yeterli olup olmadığının tespitine Tahlil etme denir. Belgeler çözümlenir.
d.Tenkit (Eleştiri):. Eldeki bilgilerin doğruluk derecesinin, güvenilir kaynaklara göre belirlenmesidir. Belgelerin yanlış olanları ayırt edilir
e.Terkip (Sentez): Kaynaklar sınıflandırma, çözümleme ve eleştiri aşamasından geçtikten sonra çalışmaları birleştirmek, bir araya getirmek ve sonuca gitmek işlemine Terkip, sentez yapma, birleştirme denir.

Tarihin Tasnifi 
Tarihin araştırılmasında ve öğretiminde kolaylık sağlamak amacıyla tarih zamana, mekana ve konuya göre sınıflandırılır.
a.Zamana Göre Sınıflandırma:Bu tasnifte tarih, kronolojik dilimlere , çağlara bölünmüştür.Örneğin:Tarih öncesi çağlar(Taş çağı, maden çağı), tarih çağları(İlk Çağ, Orta Çağ, Yeni Çağ, Yakın Çağ).
b.Mekana Göre Sınıflandırma:Kıtaların(Asya Tarihi, Avrupa Tarihi vb.) ülkelerin(Türkiye Tarihi, Çin Tarihi vb.) bölgelerin(Ortadoğu Ülkeleri Tarihi, Kafkas Ülkeleri Tarihi vb.) ve şehirlerin tarihi.(İstanbul Tarihi,Ankara Tarihi vb.)
c.Konuya Göre Sınıflandırma:Bu tasnifte toplumların siyasi, ekonomik, kültürel, sosyal, sanatsal ve dini tarihleri incelenebilir.Siyasi Tarih, Sanat Tarihi, Dinler Tarihi, Hukuk Tarihi vb.
Zaman ve Takvim
Takvimler insanların zaman göstergesi olarak kullandıkları çizelgelerdir.Toplumların ihtiyaçlarından dolayı ortaya çıkmışlardır. İlk takvimi bulan ve kullanan Sümerlerdir.Nil havzasında yaşayan ve tarımla geçinen Mısırlılar Nil Nehri’nin taşması ve ürünlerinin sular altında kalması üzerine astronomi çalışmaları başlamış, bu çalışma da Miladi Takvimin bulunmasını sağlamıştır.

Takvimler hazırlanış esaslarına göre ikiye ayrılır:
a.Güneş Yılı Esaslı Takvimler:Dünya’nın Güneş etrafında bir defa dönmesi sırasında geçen 365 gün 6 saatlik süreyi kapsar.
b.Ay Yılı Esaslı Takvimler:Ay’ın Dünya etrafında 12 defa dönmesiyle geçen 354 günlük süreyi kapsar.

Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Takvimler:
a.12 Hayvanlı Türk Takvimi:Güneş yılı esaslıdır.Yıllar, sayı yerine hayvan adı ile söylenir.Türklerin kullandıkları ilk takvimdir.Türkler, Hicri Takvime geçinceye kadar kullanmışlardır.
12 Hayvanlı Türk Takvimi’ndeki yıl adları:
1.Sıçgan (Sıçan)  2.Ud (Sığır)  3.Bars (Pars)  4.Tavışgan (Tavşan)  5.Lu (Ejder)  6.Yılan (Yılan)  7.Yund (At)   8.Koy (Koyun)  9.Biçin (Maymun)  10.Taguk (Tavuk)  11.İt (Köpek) 12.Tonguz (Domuz)

b.Hicri Takvim:Ay yılı esaslıdır.Başlangıç yılı olarak Hicret alınmıştır.Hz.Ömer döneminde ilk defa kullanılmaya başlandı (639).Bugün sadece mübarek gün ve gecelerin belirlenmesinde kullanılıyor.
c.Celali Takvimi:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç yılı Hicret’tir.Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah adına yapılmış ve sadece onun döneminde kullanılmıştır(1079).Yılbaşı 21 Mart’tır.
d.Rumi Takvim:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç yılı Hicret’tir.Osmanlı Devleti’nde mali işlerde kullanılmak üzere 1739 yılında hazırlanmıştır.Yılbaşı 1 Mart’tır.Miladi Takvimle arasında 584 yıl fark vardır.Bizans takvimine dayanarak yapıldığından Rumi denmiştir.
e.Miladi Takvim:Güneş yılı esaslıdır.Başlangıç sıfır Hz. İsa’nın doğumu kabul edildiğinden doğum anlamına gelen Milad denilmiştir.Bu takvimi Mısırlılar bulmuş, İyonlular, Yunanlılar geliştirmiş, Romalılar da son şeklini vermiştir.1 Ocak 1926’dan itibaren Türkiye Cumhuriyeti tarafından kullanılmaya başlanmıştır.   

Kapsamlarına Göre Tarih  Çeşitleri:
a.Genel Tarih:Yeryüzünde yaşayan bütün insan topluluklarının siyasi hayatını, kültür ve uygarlıklarını inceleyen tarihlerdir.Örneğin:Dünya Tarihinin Genel Hatları, Büyük Dünya Tarihi vb.
b.Özel Tarih:Bir devletin veya milletin siyasi hayatını, kültür ve uygarlığını inceleyen tarihlerdir.Örneğin:Türkiye Tarihi, Osmanlı Tarihi vb. 

Yazılış Şekillerine Göre Tarih Çeşitleri:
1.Hikayeci(Rivayetçi) Tarih:Tarih yazıcılığının ilk aşaması olan efsanelerle dolu, neden-sonuç ilişkisi üzerinde durmayan masal türündeki tarih şeklidir.Hikayeci tarihin ilk temsilcisi Heredot’tur.

2.Öğretici(Pragmatik-Faydacı) Tarih:Geçmiş olaylardan ders almak, gelecekteki yolu doğru çizebilmek, okuyucuya ahlaki ve milli duygular aşılayabilmek amacıyla yazılır.Ahlak ve karakterin geliştirilmesi amaçlanır.Önemli olaylar ve kahramanlardan dikkat çekecek  şekilde söz edilir, duygusaldır.Öğretici tarihin ilk temsilcisi Tukidides’tir.Bu tarzın en önemli eksikliği sadece başarılı olayları ve zaferleri konu edinmiş olmasıdır.19.yüzyıla kadar Avrupa’da bu tür tarih yazımı devam etmiştir.

3.Araştırıcı Tarih:19. yüzyıldan itibaren gelişmeye başlamış, günümüzde de büyük bir ilerleme sağlanmış tarih tarzıdır.Neden-sonuç ilişkisi içerisinde olaylar titizlikle incelenir.Gelecek hakkında yorum ve tahminlerde bulunulur.   

Tarihe Yardımcı Bilimler:  
1.Coğrafya:Yer bilimidir.Tarihe, olayların meydana geldiği yerleri belirlemede yardımcı olur.
2.Arkeoloji:Kazı bilimidir.Daha çok yazının kullanılmadığı dönemlerin aydınlatılmasında tarihe yardımcı olur.
3.Antropoloji:Eski dönemlerde yaşamış insanların ırkî yapılarını  inceleyen bilimdir.
4.Etnografya:Toplumların örf, âdet ve geleneklerini inceleyen bilim dalıdır.
5.Kronoloji:Takvim bilimidir.Tarihe, olayların meydana geldiği zamanı belirlemede yardımcı olur.
6.Paleografya:Eski yazıları inceler.
7.Epigrafya:Kitabeler bilimidir.Anıt, mezar taşları ve kitabeleri inceler.
8.Sosyoloji:İnsan topluluklarının yaşayışlarını, meydana getirdikleri kurumları ve bu kurumların toplumsal yaşama etkilerini inceler.
9.Filoloji:Toplumların dillerini inceleyerek tarihe yardımcı olan bilimdir.
10.Diplomatik:Her türlü resmi belgeleri, fermanları ve beratları inceleyen bilimdir.
11.Nümizmatik (Meskukat):Eski paraları inceler.
12.Kimya:Karbon 14 yöntemiyle tarihi buluntuların yaşını belirler.
13.Heraldik:Armalar bilimidir.
14.Geneoloji:Şeceler ve soy kütüğü bilimidir.
15.Onomatoloji:Yer adlarını inceleyen bilimdir.           

Türkiye’nin tarih öncesi dönemlerini aydınlatan merkezler:Antalya yakınlarında Karain ve Beldibi mağaraları, Çayönü, Çatalhöyük, Hacılar, Truva, Alişar ve Alacahöyük.
Yazının bilinmediği döneme tarih öncesi(Prehistorik) çağlar denir.


Tarih Öncesi Çağlar:
Taş Çağları :1.Eski Taş(Paleolitik) Devri 2.Orta Taş(Mezolitik) Devri     3.Cilalı Taş(Neolitik) Devri
Maden Çağları:1.Taş-Bakır (Kalkolitik) Devri  2.Tunç Devri    3.Demir Devri                                            





Tarih Öncesi Devirler
İnsanların yeryüzünde faaliyet göstermeye başlamasından M.Ö. 3000  yıllarında Sümerler tarafından yazının bulunmasına kadar geçen döneme Tarih Öncesi Devirler denir.

Tarih öncesi devirlerle ilgili bilinmesi gereken bazı özellikler şunlardır:
-Tarih öncesi devirlerle ilgili yazılı belgeler olmadığından insan topluluklarının bıraktığı kalıntılar kullanılarak bilgi toplanabilmiştir.
-Tarih öncesi devirler, insanların kullandıkları araç ve gereçlere göre dönemlere ayrılmıştır.
-Tarih öncesi devirlerin başlama ve bitişleri bölgelere göre farklılıklar göstermiştir.
-Tarih öncesi devirler Mısır hariç normal seyrini izlememiştir.Bunun nedeni göçler sonucunda uygarlık alanında ileri toplumların diğer toplulukları etkilemesidir.

* Tarih yada Tarih Çağları’nın başlama zamanı:
 Yazının icadı, Kil tabletler, Yazılı belgelerin bulunması ile, Sümerlerin yazıyı bulması.
* Tarih Öncesi medeniyetler, devirleri aynı anda yaşamamışlardır. Örnek: Mısır medeniyeti Maden devirlerini yaşarken, Anadolu medeniyetleri Cilalıtaş devrini yaşayabiliyordu.
* İki medeniyetin aynı devirleri yaşaması;
1.      1.İhtiyaçların aynı olması ile,
2.      2.Etkileşim (göç, ticaret, savaş) olması ile olabilirdi.
* Tarih Öncesi devirleri aydınlatmada kullanılan tarihe yardımcı en önemli bilim ARKEOLİJİ.
* Tarih devirlerini aydınlatmada en önemli yardımcı bilim PALEOGRAFYA ve DİPLOMATİKA.  
    •Farklı mekanlarda ve şartlarda gerçekleştiği için, Tarihin belirli kanun ve kuralları yoktur.
    •Tarihi olaylar tekrarlanamaz, deney ve gözlem yapılamaz. Bu özelliği ile Fen bilimlerinden ayrılır. Belgelere dayandığı için ve Sebep-Sonuç ilişkisi ile araştırma yaptığı için Tarih bir bilimdir.

 Tarih öncesi devirleri aydınlatmada kullanılmayan tarihe yardımcı bilimler:
ü    Paleografya (Eski yazı bilimi)
ü    Diplomatika (yazışma ve antlaşma)
ü    Epigrafya (Anıt, kitabe bilimi)
ü    Nümizmatik (eski paraları inceler)
Tarih öncesi devirlerde toplumlar  arası  iletişim yolları:
    •Ticaret
    •Göç
    •Savaş
Tarih  öncesi   devirlerin dünyanın her yerinde aynı anda yaşanmamasının en önemli nedeni:
    •Toplumlar arası iletişimin  yavaş olması.
Taş Devirleri
1.Eski Taş Devri(Paleolitik)
 İnsanlık tarihinin en uzun dönemidir.
Paleolitik Devir’de insanlar;
-Küçük gruplar halinde avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını devam ettirmişlerdir.Üretim faaliyetleri başlamamıştır.
-Taştan, ağaçtan ve kemikten ilk araç-gereçlerin yapımına başlamışlardır.
-Mağaralarda yaşamışlar ve duvarlara çeşitli resimler yapmışlardır.

2.Orta Taş Devri (Mezolitik)
-İnsanlar, Eski Taş Devri’nde olduğu gibi hayatlarını avcılık ve toplayıcılıkla sürdürmüşlerdir.
-Dönemin sonlarına doğru ateş bulunmuştur.( Isınma, pişirme ve aydınlanmada kullanılmıştır.)
-“Mikrolit” adı verilen ve günlük hayatta kullanılan aletler yapmışlardır.

3.Yeni Taş Devri(Neolitik)
Cilalı Taş Devri diye de adlandırılan Neolitik Devirde tarımsal faaliyetler başlamıştır.Bu gelişme sonucunda insanlar;
-Üretici duruma geçmişler, toplayıcılıktan kurtulmuşlardır.(Bu durum mülkiyet, miras ve sınıf farklılaşması gibi gelişmeleri ortaya çıkarmıştır).
-Göçebelikten yerleşik hayata geçmişlerdir.Su kenarlarında ilk kez köyler kurarak toplumsal hayatı başlatmışlardır.
-Ticaret faaliyetlerini başlatmışlardır.
-Hayvanları evcilleştirmişlerdir.
-Keten, kenevir gibi bitkiler yetiştirmişler ve dokumacılık faaliyetlerini başlatmışlardır.
-Yiyecek ve içeceklerini korumak için topraktan kaplar yapmışlardır.Topraktan ev eşyası yapmışlar ve seramikçilik faaliyetlerini başlatmışlardır.

Maden Devirleri
Maden Devirleri Bakır, Tunç ve Demir Devirleri şeklinde üçe ayrılır.Ateşin bulunması madenlerin kullanılmasına ortam hazırlamıştır.Demirin bulunması ve işlenmesi, insanlık tarihinde çok önemli gelişmelere ortam hazırlamıştır.

Demirin yüksek ısıda işlenmesi sanayinin gelişmesine neden olmuştur.Tunç Devri’nde önce şehir devletleri sonra da büyük devletler kurulmuş, Demir Devri’nde ticaret hızlanmış ve toplumların birbirleriyle ilişkileri artmıştır.

Tarih Çağları
M.Ö. 3200’lü yıllarda Sümerlerin yazıyı bulmalarıyla başlayıp günümüze kadar devam eden döneme Tarih Çağları denilmiştir.
Tarihin çağlara ayrılmasında toplumları etkileyen önemli sosyal ve ekonomik gelişmeler dikkate alınmıştır.


TARİH  ÇAĞLARININ  GENEL ÖZELLİKLERİ
*İLKÇAĞ(M.Ö.3200-M.S.375):
Yazının icadı ile kavimler göçü arası dönemdir. Çok tanrılı dinler yaygın. Köleci toplum vardır. Tarım ve hayvancılık yapılır.
*ORTAÇAĞ(375-1453):
Merkezi krallıklar yıkılmış, feodalite dönemi başlamıştır. İslamiyet doğmuştur. Avrupa’da karanlık çağ yaşanır. “Skolastik düşünce” çağa egemen olmuştur.
*YENİÇAĞ(1453-1789):
Merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir. Avrupa’da bilimsel gelişmeler hızlanmış. Sömürgecilik artmıştır.
*YAKINÇAĞ(1789-….):
Merkezi krallıklar ve çok uluslu imparatorluklar yıkıldı. Milli devletler kuruldu. Demokrasi, eşitlik ve ulusçuluk yayıldı. Liberalizm ve sosyalizm akımları sistemleşmiş,  işçi sınıfı ortaya çıkmıştır.

İLK ÇAĞ MEDENİYETLERİ
GENEL ÖZELLİKLERİ:
Genellikle iklim ve yer şekillerinin uygun olduğu su kenarlarında kurulmuşlardır.
    § Daha çok tarıma dayalı üretim vardır.
    § Genellikle site (kent) devleti biçiminde  oluşmuşlardır.(Polis, Nom, Site)
    § Çok tanrılı din yaygındır.(ilk tek tanrılı din İbranilerdedir)
    § Yönetim anlayışları tanrısaldır:
    § Bütünüyle tanrısal:  Mısır(tanrı kral)
    § Yarı tanrısal: Mezopotamya (rahip kral)

Anadolu Medeniyetleri
Anadolu,
-önemli göç ve ticaret yollarının üzerinde bulunması,
-Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlaması,
-topraklarının verimli olması
- ikliminin insanların yaşayışına uygun olması
gibi nedenlerden dolayı zengin ve yüksek kültürlerin beşiği olmuştur.Karşılıklı kültür alış-verişleri Anadolu’da uygarlıkların gelişmesini hızlandırmıştır.

Türkiyenin Tarih Öncesi  Devirlerini Aydınlatan Merkezler:
*ESKİ TAŞ- Antalya çevresinde Karain ,Beldibi , Belbaşı, mağaraları. Adıyaman palanlı mağarasıdır.
*ORTA (YONTMA) TAŞ-Antalya çevresinde Beldibi, Göller bölgesinde Baradız ,Ankara çevresinde Macunçay ,Samsun yakınlarında Tekkeköy, Ankara çevresinde Macunçay.
*YENİ (CİLALI) TAŞ-Diyarbakır- Çayönü(Türkiye’de ve Güneydoğu Avrupa’da ilk üretimle ilgili bugüne kadar bulunmuş en eski yerleşim yeri-burada orak ve bıçaklar, tahıl öğütme taşları bulunmuştur), Gaziantep –Sakçagözü, Konya-Çatalhöyük(insanlık tarihinin ilk kent yerleşmesi).
*KALKOLİTİK DEVİR:Çanakkale -Truva, Denizli - Beycesultan,Burdur-Hacılar,Yozgat- Alişar, Çorum - Alacahöyük,Van -Tilkitepe.

Anadolu’da  tarihi devirler MÖ:2000-1800 yılında başlamıştır. İlk yazıyı Asur’lu tüccarlar getirmişlerdir. Kayseri Kültepe’de  Karun denilen Asur’lu tüccarlara ait Pazar yeri bulunmuştur. Karum’da   bulunan bu   yazılar   ticari   ve  hukuki   tabletlerdir.
Anadolu’da Tarih Öncesi Bölgeler:
Bitinya:İzmit ve çevresi  Dandanya:Çanakkale ve çevresi   Lidya:Manisa ve çevresi  İyonya:İzmir ve çevresi  Pamfilya:Antalya ve çevresi  Likya:Fethiye ve çevresi  Likonya:Konya ve çevresi   Kilikya:Adana ve çevresi  Frigya:Kütahya ve çevresi   Pisidya:Isparta ve çevresi  Paflagonya:Sinop ve çevresi   Kapadokya:Kayseri, Nevşehir, Yozgat, Niğde  çevresi.
Mezopotamya Medeniyetleri
Mezopotamya’da bir çok medeniyet kurulmasının nedenleri
    §Göç yolları üzerinde bulunması,
    §Topraklarının verimli olması,
    §İklimin elverişli olması,
    §Irmaklarından sulama yapılabilmesi
*Sümerler birbirinden bağımsız küçük şehir devletçiklerinden oluşan bir uygarlık kurdular(Ur, Uruk, Lagaş, Eridu, Umma gibi.)Şehir devletleri arasında savaş eksik olmuyordu.Kuvvetli prensler, yakınındaki diğer şehirlere de söz geçirerek büyük krallıklar kuruyordu.
*Mezopotamya’daki ilk medeniyet olan Sümerler, aynı zamanda tarihte bilinen ilk yazıyı da kullanmışlardır.M.Ö. 3200’lerde kullanılmaya başlanan yazı sayesinde kültür aktarımı kolaylaşmıştır.
*Aşağı Mezopotamya’da bulunan Sümerlerin kralı Urugakina tarafından ilk yazılı kanunlar yapılmıştır. (M.Ö. 2375). Bu kanunların cezalandırma yöntemi genel olarak “fidye” yani “bedel” sistemine dayalıydı.Bilinen ilk hukuk devleti Sümerlerdir.
*Çok tanrılı dine inanan Sümerlerin kralları rahip-kral (Patesi) olarak bilinirdi.Öncelikle dini amaçlı yaptıkları “Ziggurat” adı verilen tapınaklar aynı zamanda rasathane ve soğuk hava deposu olarak kullanılmıştır.
*Bilimde ilerlemiş olan Sümerler dört işlemi kullanmışlar ve dairenin alanını hesaplamayı başarmışlardır.Edebiyat alanında günümüze kadar ulaşan en önemli eserleri Yaradılış, Tufan ve Gılgamış destanlarıdır.
*Akadlar tarihte bilinen ilk büyük imparatorluğu, ilk düzenli ve sürekli orduları kurmuşlardır.Başkentleri Agade’dir.Ayrıca Sümer uygarlığını Ön Asya’ya yaymışlardır.Akadça geniş bir alanda diplomasi dili olarak kullanılmıştır.
*I.Babil Devleti’nin krallarının en önemlisi olan Hammurabi ilk anayasa olarak kabul edilen “Hammurabi Kanunları”nı yapmıştır.Bu kanunlar yapılırken daha önce uygulanan kanunlardan yararlanılmıştır.Urugakina kanunlarına göre daha sert cezalar vardır.Bazı suçlara kısas cezaları verilmiştir.
* Sümer kanunları fidye, Hammurabi (Babil) kanunları kısasa dayalıdır.
* Sümer kanunları şehir veya küçük bir bölgeyi idare etmek, Babil ve Asur kanunları ise büyük bir ülke veya devleti idare etmek için yapılmıştır.  (Merkeziyetçi-güçlü olmak amaçlanmıştır)
Babil Kralı Hammurabi rahip-kral anlayışını reddederek gücünü dinden değil, askeri kuvvetten almıştır.İlk Mutlak Krallık sistemi Hammurabi ile başlamıştır.
*Babil Asma Bahçeleri, cennete alternatif olarak düşünülmüş.Bu da Babillilerin yeniden dirilmeye inançlarının olmadığını gösterir.
*M.Ö. 2000  yıllarında Asurlular(Merkezleri Ninova’dır.), Anadolu’da ticaret kolonileri(Karum adlı pazar yerleri) kurarak hem ticareti geliştirmişler, hem de Anadolu’da yazılı devirleri başlatmışlardır. Kayseri yöresindeki Kültepe’de ticaretle ilgili Asurca birçok tablet bulunmuştur.Wabartum denilen dinlenme merkezleri kurmuşlardır.
*Elamlılar, başkentleri Sus olup önemli bir kültürel varlık gösterememişlerdir.Asurlular son vermişlerdir.

ORTA ASYA UYGARLIĞI
Anayurtta Kurulan İlk Uygarlıklar:
Anav Kültürü: MÖ 5000-3000 arası Türkistan’ın Başkenti Aşkabat  yakınlarında ortaya çıkarılmış en eski kültürdür.Yapılan  kazılarda dokuma parçaları,seramik ve süs eşyaları bulunmuştur.
Kelteminar Kültürü: MÖ 3000 yıllarında Aral gölüne dökülen Amuderya'nın deltasında bulunmuştur. Buradaki insanlar yerleşik hayat sürdürmüşlerdir.
Afanesyevo Kültürü: MÖ 3000-2000  de Altay-Sayan dağlarının kuzey batısında bulunmuştur. Orta Asya medeniyetinin temelini oluşturduğu sanılmaktadır.Türklerin en eski kültürüdür. Avcılık ve hayvancılıkla uğraşan savaşçı bir toplum tarafından meydana getirilmiştir.
Andronova Kültürü: MÖ 2000-1200 yıllarında Yenisey'deki Andronova da bulunmuştur. Türklerin ilk ataları tarafından meydana getirilmiştir.En geniş yayılma alanına sahip kültürdür.
Karasuk Kültürü: MÖ l.binde Yenisey’de bulunmuştur. Çadır, araba, kumaş dokumalar ve elbiseler bulunmuştur.
Tagar Kültürü:En gelişmiş Orta Asya kültürüdür.Abakan bölgesinde yapılan kazılarda ok uçları, iğne, bilezik, küpe, tarak vb. eşyalar bulunmuştur.

İskitler(Sakalar)
*Tarihte önemli rol oynayan Türk topluluklarından ilki İskitlerdir.
*İskitler, Tuna’dan Orta Asya içlerine kadar uzanan büyük bir bölgede devlet kurdular.
*İskitler, Kafkas dağlarını aşarak Anadolu’ya, sonra da Suriye ve Filistin’e kadar akınlarda bulundular.
*İskitler, M.Ö. 2. yüzyılın ortalarına kadar varlıklarını devam ettirmişler, Hunlar ve diğer kavimlerin arasına karışarak etkinliklerini kaybetmişlerdir.
*Sanatta “Bozkır hayvan üslubunu” geliştirmişlerdir.
*İskitler, tarihte bilinen ilk atlı göçebe kültürüne sahip Türk topluluğudur.

MISIR UYGARLIĞI
*Mısır uygarlığı, Nil Nehri’nin çevresinde kurulmuştur.Etrafının çöllerle çevrili olması, diğer uygarlıklarla daha az etkileşmesine neden olmuştur.Bu nedenle tarih öncesi dönemleri sırasıyla yaşayan tek toplumdur.
*Önceleri nom veya nomos denilen şehir devletleri vardı.Sonraları merkezi krallık kurulmuştur.
Mısır’da firavun adı verilen ilah-kralların sonsuz yetkiye sahip olmaları hukuk alanındaki gelişmeleri engellemiştir.
*İlk vezirlik (katip) sistemi Mısırlılarda görülür.
*Mısırlılar öldükten sonra dirilmeye inanmışlar ve bu nedenle diğer yaşamlarında kullanabilmek için bazı eşyalarını mezarlarına koymuşlardır.
Keops ve Kefren önemli piramitlerdir.Firavunlar adına yapılan piramitler ölümsüzlüğün bir işaretiydi.
*Mısır sanatı dini ağırlıklıdır.Mısırlılar yeniden dirileceklerine inandıklarından cesetlerin bozulmamasına dikkat etmişler, bunun sonucunda Mısır’da mumyacılık gelişmiştir.Mumyacılık, insan vücudunun yakından tanınmasını ve Mısır’da tıp biliminin gelişmesini sağlamıştır.
*Mısırlılar, resim yazısı denilen “hiyeroglif yazısı”nı kullanmışlardır.Kullanılan papirüs kağıdı ile kültür aktarımı da kolaylaşmıştır.
*Gök cisimlerini incelemek için rasathaneler kurmuşlar ve astornomide oldukça ilerlemişlerdir.Bugün kullandığımız Miladi takvimin ilk düzenli şeklini Mısır medeniyeti oluşturmuştur.
*Mısır ekonomisinin temelini tarım ürünlerinden sağlanan gelirler oluşturuyordu.Mısır’da ticaret de gelişmiştir.
*Nil’in taşma zamanının hesaplanması ile takvimcilik, astronomi; bozulan tarla sınırlarının yeniden çizilmesi, tarım ürünlerinden alınan vergilerin hesaplanması  geometri ve matematik alanlarında gelişmeyi sağlamıştır..İhtiyaçlar toplumları bilimsel çalışmalara yönlendirmiştir.

İRAN UYGARLIĞI
Medler
MÖ VII. Yüzyıl ortalarında siyasi bir güç oluşturan Medler, Keyeksar Dönemi’nde bağımsız olmuşlardır.
Medlerin egemenliğinde yaşayan Persler, ayaklanarak Medleri yıkmışlar (MÖ 550) ve İran’da Pers egemenliğini başlatmışlardır.
Pers İmparatorluğu
İran’da kurulan Pers İmparatorluğu, yayılmacı bir politika izleyerek M.Ö. VI. Yüzyılda Anadolu’nun büyük bölümüne egemen olmuştur.Anadolu’da 200 yıl kadar kalan Persler:
*Hükümdarları kisra (ülkeler kralı) aynı zamanda rahip-kraldır.Ülkeyi satraplık denilen eyaletlere ayırmışlardır.(İlk eyalet sistemi).
*Anadolu’nun tamamına yakın bölümünü yönetimleri altına alarak bölgede siyasal birliği sağlamışlardır.Bu dönemde İran’daki eyalet yönetim anlayışını Anadolu’da uygulayarak yönetimi kolaylaştırmayı amaçlamışlardır.
*Kültürel yönden Anadolu’da etkili olamayan Persler, bölgede asayiş ve güvenliği kurarak ticaret faaliyetlerinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.
*Pers İmparatorluğu, M.Ö. 333’te Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından yıkılmış ve Anadolu’da Helenistik Medeniyeti Dönemi başlamıştır.

HİNT UYGARLIĞI
Hindistan zengin bir ülke olduğu için sık sık istilalara uğramıştır.Ancak Hindistan’a gelen kavimler güçlü devletler kuramamışlar, kısa sürede yıkılmışlardır.Bu durumun en önemli nedeni Hindistan’ın insana gevşeklik veren iklimi ve istila hareketleridir.Hindistan’a yerleşen kavimler birbirleriyle kaynaşamamışlardır.Bu durumun en önemli nedeni “Kast Örgütü”dür.
Kast Sistemine göre halk;
-Brahmanlar (din adamları)
-Kşatriyalar (devlet adamları ve askerler)
-Vaisyalar (çiftçi, zanaatkar ve tüccarlar)
-Sudralar (işçi ve hizmetkarlar)
Kast sistemi:Kast, meslekleri babadan oğula geçen ve aynı geleneklere bağlı bulunan gruplar topluluğudur.Herkes babasının mesleğine girmek zorundadır.Kastlar arasında geçiş yoktur.Aynı kasttan olmayanlar evlenemez.Her kastın kendi içinde dayanışması vardır.Bu sistem Hint halkının kaynaşamamasının ve millet haline gelememesinin en önemli nedeni olmuştur.
İslamiyet’in eşitlik ilkesi Hindistan’da Kast sistemininin  zayıflamasını sağlamıştır.

ÇİN UYGARLIĞI
*Çin birbiri ardına göreve gelen hanedanlar tarafından yönetilmiştir.Çin’de halk asiller ve köylüler olarak ikiye ayrılmıştır.Köylüler özgür değillerdi ve asiller için çalışıyorlardı.
*Çin’de Lao-Çe ve Konfiçyüs adlı filozofların dini ilkeleri yayılmış, sonraki dönemlerde Çinliler Budizm’i benimsemişlerdir.
*Çinliler kendilerine özgü bir yazı kullanmışlar, barut, pusula, kağıt, matbaa ve mürekkebi icat ederek dünya medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.İpek böceğinden ipek elde ederek Çin’den Avrupa’ya uzananİpek Yolu’nun kurulmasını ve ticaretin yaygınlaşmasını sağlamışlardır.

DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI
Fenikeliler
*Fenikeliler, Lübnan dağları ile Akdeniz sahili arasında kalan kıyı şeridine yerleşmişlerdir.
*Arazilerinin tarıma elverişli olmaması ve Mısır’dan Anadolu’ya ulaşan ticaret yolu üzerinde bulunmaları Fenikelilerin ticaret alanında ilerlemelerini sağlamıştır.Fenikeliler şehir devletçikleri halinde yaşamış ve krallıkla idare edilmişlerdir.
*Fenikeliler kurdukları kolonilere sadece ticari amaçlarını gerçekleştirmek için gittiklerinden dolayı askerliğe önem vermemişler ve kolonilerini yurt edinmemişlerdir.Bu nedenle kolonilerini kaybetmişlerdir.
Denizcilik ve ticaret faaliyetlerinde gelişme gösteren Fenikeliler, doğu ve Ön Asya uygarlıklarındaki gelişmeleri batıya taşıyarak kültürler arasında etkileşimi sağlamışlardır.
*Tarihe en önemli katkıları günümüzde kullanılan Latin alfabesinin temelini oluşturan 22 harfli ilk alfabeyi bulmalarıdır.(Daha sonra İyon, Yunan ve Romalıların geliştirmesiyle, Latin Alfabesi oluşmuştur)

İbraniler
Tarihte ilk defa tek tanrılı bir dine inanan İbraniler, Musevilik dininin sadece kendi kavimlerine ait olduğunu kabul ederek diğer toplumlarda yayılmasını engellemişlerdir.Bu durum dünyanın değişik yerlerine dağılan Yahudilerin kendilerini korumalarını ve varlıklarını sürdürmelerini sağlamıştır.

ANADOLU UYGARLIĞI
Hititler (MÖ 1700-MÖ 700)
*Hititler, M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslardan Orta Anadolu’ya gelerek Kızılırmak kıvrımı içine yerleşmişlerdir.Hititler, M.Ö. 1400 yıllarında imparatorluk haline gelmişlerdir.
*Bu dönemin en önemli gelişmesi, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı Antlaşması’dır.M.Ö. 1280’de imzalanan Kadeş Antlaşması tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır.
*Hitit Devleti, M.Ö. 1200 yıllarında batıdan gelen kavimler tarafından parçalanmıştır.Ege göçlerinden sonra şehir devletleri halinde yaşayan Hititlere M.Ö. 700 yıllarında Asurlular son vermişlerdir.
*Asurlulardan sonra Anadolu’da Pers egemenliği kurulmuş ve Hitit toprakları Pers hakimiyetine girmiştir.

İyonyalılar
*Dorların baskısı sonucunda Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı Anadolu’ya göç etmişler ve İzmir çevresindeki yerli halkla kaynaşarak şehir devletleri kurmuşlardır.Bu şehir devletleri arasında siyasal birlik sağlanamamıştır.İyon şehir devletleri arasında en tanınmışları Efes, Milet, Foça ve İzmir’dir.
*Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitim noktasında bulunan İyonyalılar, kısa zamanda ileri bir medeniyet kurmuşlar ve kolonicilik faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.

Urartular (MÖ 900-MÖ 600)
Urartı Devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Hurriler tarafından kurulmuştur.Urartuların merkezi Tuşpa (Van)’dır.Bölgenin en güçlü devletlerinden biri olan Urartular, M.Ö. 600’lerde Medler tarafından yıkılmıştır.

Frigyalılar (MÖ 800-MÖ 676)
Frigler, Ege göçleri sırasında Anadolu’ya gelerek M.Ö. 800 yıllarında Gordion(Polatlı) merkezli bir devlet kurdular.Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerler Frigyalılara  son vermişlerdir.

Lidyalılar (MÖ 687-MÖ 546)
Lidyalılar, M.Ö. 1200’lerde Anadolu’ya gelerek, Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede Kral Giges tarafından Sard(Salihli) merkezli bir devlet kurmuşlardır.Pers saldırılarına dayanamayan Lidya devleti, M.Ö. 546 yıllarında yıkılmıştır.

Anadolu’da Kültür ve Medeniyet
Devlet Yönetimi
*İlkçağlarda Türkiye’de kurulan devletler krallıkla yönetilmiştir.Bütün yetkiyi elinde bulunduran krallar, aynı zamanda başkomutan, başyargıç ve başrahiptir.
Bu durum kralların siyasi, askeri ve dini yetkileri kendilerinde topladıklarını ve güçlerini artırdıklarını göstermektedir.
*Başlangıçta Hitit Krallığı, feodal beyliklerden oluşuyordu.Daha sonraları bu beylikler kaldırılarak yerlerine merkezden valiler atanmıştır.Böyle bir değişiklikle Hititler merkezi otoriteyi güçlendirmeyi amaçlamışlardır.
*Hititlerin ilk zamanlarında kralın yetkileri soylulardan oluşan Pankuş Meclisi  tarafından sınırlandırılmıştır.Ancak imparatorluk döneminde Pankuş Meclisi’nin yetkileri azalırken kralın yetkileri artmıştır.Dolayısıyla soylular yönetimden  uzaklaştırılmıştır.
*Devlet yönetiminde kraldan sonra en yetkili kişi Tavananna adı verilen kraliçeydi.Tavananna, dini törenelere ve bayramlara başkanlık yapar, kral savaşa gittiğinde ülkeyi yönetirdi.Hatta Kadeş Antlaşması’nda Hitit kralının yanında kraliçenin de imzası yer almıştır.Bu durum Hititlerde kadınların devlet yönetiminde etkili olduğunu göstermektedir.
*Hititlerde Pankuş Meclisi’nin bulunması meşrutiyete benzeyen bir yönetimin varlığını ve kralların yetkilerinin bir dönem kısıtlandığının göstermektedir.

Ordu
*Türkiye; topraklarının verimli olması ve ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle sık sık istilalara uğramıştır.Bu durum Anadolu’da kurulan devletleri askerliğe önem vermeye zorlamıştır.
*Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’da ücretli askerlik sistemini kurmuşlardır.Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan-millet sevgisi de yoktu.Sadece para için savaşan ücretli askerlerin başarı kazanmasını zorlaştırmıştır.Bu durum Lidyalıların yıkılmasında etkili olmuştur.

Hukuk
*Anadolu’da İlk Çağ hukuku, komşu medeniyetlere göre yumuşak bir karakter taşımaktadır.Anadolu’da yapılan kanunlarda komşu medeniyetlerin önemli etkisi ve katkısı olmuştur.
*Hititler, kanunlarını Mezopotamya’dan almakla beraber, ilaveler ve düzeltmelerle Anadolu’da ilk kanunları yapmışlardır.Medeni hukuk ve ceza hukuku büyük gelişme göstermiştir.Hitit kanunları, hür vatandaşlara olduğu kadar kölelere de mülkiyet hakkı tanıyordu.
*İlk Çağ devletlerinin temel geçim kaynağı, tarım ve hayvancılık olduğu için tarım ve hayvancılığı korumaya yönelik ağır cezalar içeren kanunlar yapmışlardır.Örneğin; Frigyalılar öküz kesene ölüm cezası vermişlerdir.
*Hititlerde kralın buyruklarına karşı gelmek, devlete baş kaldırmak büyük suç sayılmış ve ölümle cezalandırılmıştır.Bu da Hititlerin merkezi otoriteye önem verdiklerini göstermektedir.

Din ve İnanış
*İlk Çağlarda Türkiye’de çok tanrılı bir din anlayışı hakimdi.Bu nedenle Anadolu için “Bin Tanrı İli” denilmiştir.
Anadolu’nun batısında kurulan medeniyetler Yunan tanrılarından, doğuda kurulan medeniyetler ise, Mezopotamya tanrılarından etkilenmişlerdir.Bu durum, Türkiye’nin coğrafi konumundan doğan tabii bir sonuçtur.
*İlkçağlarda insanların uğraş alanlarındaki gelişmeler inançları üzerinde etkili olmuştur.Örneğin;tarım faaliyetlerine önem veren Frigyalıların en büyük tanrı olarak toprak ve bereket tanrıçası Kibele’yi kabul etmeleri gibi.



Sosyal ve İktisadi Hayat
*Anadolu’da halk sosyal sınıflara ayrılmıştı.En üst sınıf olarak kabul edilen kral ve ailesi devletin yönetimini üstlenmiştir.Anadolu’da asillerden başka rahipler, sanatçılar, askerler, memurlar ve köleler gibi sınıflar da bulunuyordu.
Anadolu’da  bu sınıfların bulunması toplumda eşitsizliğin olduğunu göstermektedir.
*Ticarete büyük önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten başlayarak Mezopotamya’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu yapmışlardır.
Bu yolun yapılması sonucunda;
-Doğu-Batı kültürleri arasında etkileşim artmıştır.Lidyalılar zenginleşmiştir.
-Lidyalılar, M.Ö. 700 yıllarında ilk parayı kullanmışlardır.
*Lidyalıların parayı icat etmeleri; alışverişi kolaylaştırmış, ekonomik hayatı canlandırmış, sermaye birikimine ve finans sektörünün oluşmasına ortam hazırlamıştır.Paranın kullanılmaya başlamasından sonra değiş-tokuş (takas) uygulaması ortadan kalkmıştır.
*Denizci bir medeniyet olan İyonyalılar, Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak ticaret faaliyetleriyle zenginleşmişlerdir.
Koloni:Bir devletin ekonomik, siyasal ve sosyal nedenlerden dolayı, kendi sınırları dışında ele geçirip yönettiği ülkeye veya topraklara denir.
Kolonilerin kurulmasında;
-Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması
-Üretim fazlası mallar için Pazar bulunması
-Askeri gücün artırılmak istenmesi
-Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama düşüncesi
etkili olmuştur.

Yazı ve Edebiyat
*Anadolu’ya yazıyı Mezopotamya medeniyetlerinden Asurlular getirmişlerdir.Hititler ve Urartular, Asurlulardan aldıkları çivi yazısını kullanmışlar, ayrıca Hititler kendi icatları olan hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır.Frigyalılar, Lidyalılar ve İyonyalılar Fenike alfabesini kullanmışlardır.
*Hititlerden kalan en önemli yazılı eserler ANAL adı verilen yıllıklardır.Hititler anallarla (yıllıklar) Anadolu’da tarih yazıcılığını başlatmışlardır.
Hitit yıllıklarında kralların, zaferleri kadar yenilgilerinin de yıllıklara yazdırılması tarafsız bir tarih anlayışına sahip olduklarını göstermektedir.Bu yıllıklar, İlk Çağ Anadolu tarihinin aydınlanmasında önemli rol oynamıştır.

Bilim ve Sanat
*Anadolu medeniyetleri içinde her yönden en ileri olanı İyonyalılardır.İyonyalılar özgür düşüncenin ve pozitif bilimlerin öncüsü olmaları yönüyle önem taşırlar.Felsefe, matematik ve tıp bilimlerinin temeli İyonya’da atılmıştır.
*Hitit sanatı, Mezopotamya sanatının etkisinde gelişmiştir.
*Heykelcilik ve kabartmacılık gelişen başlıca sanatlar olmuştur.Hititlerin en önemli kabartmaları Yazılıkaya ve İvriz kabartmalarıdır.Frigyalılarda dokumacılık(Tapates adını verdikleri halı ve kilimleri bulunmaktadır.), kuyumculuk (Fibula-süslü iğneler), kaya mimarisi, Lidyalılarda dokumacılık, çömlekçilik, dericilik ve madencilik, Urartularda maden işlemeciliği, su mimarisi, İyonyalılarda ise, saray ve tapınak mimarisi gelişmiştir.





 Kaynak: Bu Sayfada ki tüm bilgiler ozeldersbursa.com sitesinden olduğu gibi alınmıştır.
Detaylı bilgi ve Özel Ders Almak için aşağıdaki adresten iletişime geçebilirsiniz.

Not: Bu uygulamada kullanılan içerik, resim vb. bilgilerin yada göresellerin size ait olduğunu düşünüyorsanız akcangirisim[at]hotmail.com  adresine mail atarak kaldırılmasını talep edebilirsiniz.